Salı, Temmuz 11, 2006

PANDORA.COM





- Hey sen burada ne arıyorsun?!
- Birkaç parça çalacaktım.
- İyi madem; çaldıkların hoşuna gittiyse bunları da al!


Müzik piyasasında yeni olana en hızlı şekilde ulaşmak; dinleyici için önemli bir faktör. Ancak bu kadar yoğun bir “yeni” akışı olduğunda edindiğiniz albümlerin çoğunluğu bir daha dinlenmeyecekler arasına atılıyor. Sınırsız sayıda ses çöplüğü içinde aradığınızı bulmak bir işkenceye dönebiliyor. Zaman zaman tadınızı dahi kaçırabiliyor. Ancak son yıllarda bu durumu değiştirecek teknolojik destekleri bulabilen müziksever, arayışlarını bilgisayar başında sürdürürken harcadığı anların keyfini çıkartabiliyor. Dönemin farklı uygulamaları artık sizin için size özel bir öneri listesi sunabiliyor ve ya sizi yönlendiriyor ki gidin gezin size yakın tarzlarda kimler neler dinliyor bilginiz olsun. Bir anlamda sosyal örgüte dönem Last.fm ve detaylı teknik bilgilerle dolu allmusic.com gibi siteler, dinleyicinin neyi arayacağını bilmesi konusunda fikir verebiliyorlar.

Tüm bu oluşumların içinde son altı aydır müzikseverleri en çok etkileyen yazılıma sahip site de Pandora.com. Sitenin en temelde cevapladığı soru “Bana hoşlanabileceğim müziği keşfetmemde yardımcı olur musunuz?”.. Sistem seçimleriniz doğrultusunda size özel bir radyo yaratıyor ve verdiğiniz bilgiler ışığında hoşunuza gideceğini düşündüğü parçaları ardı ardına diziyor. Basit bir örnekle açıklayalım. Siteye girin, ‘Create a new station’ ikonundan çıkan arama motoruna Ellen Allien yazın, birkaç saniye içinde sistem sizi bir Ellen Allien parçasıyla karşılıyor. Sonrasında ise Pandora.com’un kriterlerine göre D-Fuse gibi bir grup geliyor karşınıza. Güzel bir uygulama da Guide tuşundan sisteme sorular yöneltebilmeniz. Bu parçayı neden çalıyorsun dediğinizde, bayan vokaller, tekrar eden nakarat ve akıcı, elektronik müzik istediğinizi belirttiniz, ben de çalıyorum, beğenmediyseniz beğenmedim deyin ben de ona göre başka bir parça seçeyim hemen bileyim yolumu; ona göre bir parça seçeyim diye sizi tatmin edecek cevaplar veriyor. Zaten asıl olay da sizde başlıyor; çalan parçalara olan beğeninizi “thumbs up/down” tuşlarıyla ne kadar sık belirtirseniz, sistem sizin istekleriniz hakkında daha net bilgiye sahip olarak saatlerce dinlemekten zevk alacağınız bir liste oluşturuyor.

Hiç duymadığınız isimler ve yeni bir çok sesle bizi tanıştıran sistemin yaratıcısı Tim Westergren’i İstanbul’da yakalama şansımız oldu. Eşinin katıldığı bir panel bahanesiyle iki günlüğüne İstanbul’a gelen Tim’in ağzından çıkan ilk kelimeler; Sultanahmet, Peyote ve Replikas’dı. İstanbul’un gece hayatı içinde ukde kalan Tim’e bir dahaki gelişinde rehberlik etme sözünü verip söyleşimize başladık.

Bstp : Pandora.com’a girip bir sanatçı ya da parça ismi yazıyorsunuz ve sistem benzerlerini listenize ekleyip sırayla çalıyor. Yeni ya da eski Dünya’da bu kadar çok müzisyen varken aradığınızı bulmakta size yardım eden mükemmel bir sistem. Böyle bir sistem nasıl ortaya çıktı.

Tim Westergren : 10 yıl boyunca bir rock grubunda klavye çaldım. Uzun yıllar Amerika’da turnelere çıktık. O zamanlar müzikte kariyer yapmayı planlıyordum ancak işler umduğum gibi gitmedi ve müzik hayatımın yarı profesyonel kısmı da son buldu. Fakat bu turnelerde seyircisini arayan bir çok müzisyenle karşılaştım. Müzisyenlerin bu sorunu dikkatimi çekti. Her ne kadar iyi müzik yaparlarsa yapsınlar dinleyicileri olmadığı sürece bir grubun hayatı da uzun süremez. Ardından benim gibi bağımsız müzisyenleri dinleyici ile buluşturmak için the Music Genome Project’i hayata geçirmeye karar verdim. İlk başta ben ve iki arkadaşım vardı. Ertesi yıl ise kırk kişilik bir ekip olduk. Fakat iflasın eşiğindeydik. Kredi kartlarından tutun da maaşlara kadar hiç bir şeyi ödeyemediğimiz uzunca iki yıl geçirdik. O sıralarda bizi eşim finanse etti. Böyle ağır aksak ilerlediğimiz ilk yılları geride bıraktık ve şu an yedinci yılımızdayız.

Bstp : Sistemin işleyişi konusunda bilgi verebilir misin? Sisteme giren bir parça hangi kriterlere göre yerleştiriliyor?

T.W. : Her parçayı daha önceden belirlediğimiz 400 niteliğin oluşturduğu çerçeve içinde değerlendiriyoruz. Yani punk’tan country’e kadar her tarz parçayı vokal rengine, melodisine, harmonisine, enstrümanlarına, vs vs.. göre sınıflandırıyoruz. Her parça uzun bir analiz sürecine dahil oluyor. Sadece vokalin rengi için 30 ayrı kriter koyduk.

Bstp : Kimileri için Mp3 müzik sektörüne büyük zararlar veren bir format. Pandora.com’un lisans sistemi nasıl işliyor?

T.W. : Şu an sadece Amerika’da yaptığımız bir lisans anlaşması var. Federal büroyla yaptığımız anlaşma ile her parça için standart bir ücret ödeyerek tüm parçaları sistem içinde legal hale getirdik. Şu anda da Amerika dışındaki ülkelerin bürolarıyla irtibat halindeyiz.

Bstp : Broadcasting sistemi hakkında neler düşünüyorsun?

T.W. : Bildiğimiz radyolar genelde tek bir tarz ve belli bir kesim dinleyiciye hitap ediyor. Ancak internet farklı bir sistem. Broadcast radyolar daha çok popüler müzikle ilgileniyorlar ve mottoları “herkes için bir radyo”. Yani herkes istediği tarzdaki müziği bulabiliyor.

Bstp : Sistem içinde birçok karakter var. Müzikler olsun, üyeler olsun binlerce parçası var Pandora.com’un. Sayfadaki trafiği nasıl bir yazılım kullanarak yönetiyorsunuz?

T.W. : The Music Genome Project kapsamında 40 müzisyenle birlikte çalışıyoruz. Bir müzisyen önüne gelen her parçayı belirlediğimiz 400 nitelik çerçevesinde analiz ediliyor ve bir parçayı Pandora.com’a dahil etmek 12 ila 30 dakika kadar sürüyor. Pandora’yı kullandığınızda yazılım seçtiğiniz parçaya bağlanarak benzer seslere sahip yeni bir parçayı sıraya koyuyor.

Bstp : Pandora.com’un bize önerisi aramalarımızı parça ismine göre yapmamız.

T.W. : Elbette, örneğin country, folk, rock müzik gibi bir çok kategoriye dahil bir müzisyen olan Neil Young yazarak arama yaptığınızda size çok değişik dallardan gelen bir parça listesi sunabiliriz. Ancak parça ismiyle yaptığınız aramalarda isteğiniz daha belirgin olduğundan oluşturacağımız liste sizin için daha tatmin edici bir yapıda olacaktır.

Bstp : Bir de site içinde beğendiğim bir grup hakkında detaylı bir bilgi almak istediğimde Pandora.com beni amazon.com ya da allmusic.com gibi global sitelere yönlendiriyor. Pandora.com içinde de müzisyen ve parçalar hakkında detaylı bir bilgi bulabilecek miyiz?

T.W. : Bu dediğini dün gece Kaliforniya’daki arkadaşlar uygulamaya geçirdiler. Şu an sistemde müzisyen ve parçalar hakkında, biyografi ve diskografi gibi detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Bstp : Pandora’da bir playlist oluşturmak çok kolay ancak bazen aradığımız popüler isimleri bulamıyoruz.

T.W. : An itibariyle Amerika ile lisans anlaşmamız olduğundan kaynaklanıyor bu dediğin. Yakın zamanda bir çok ülkede lisans anlaşmalarını imzalayıp sanatçı yelpazemizi genişleteceğiz.

Bstp : Bulunduğu sistem içinde Pandora da müzik gibi evrensel bir yapıya sahip. Pandora’nın globalleşmesi için neler yapıyorsunuz?

T.W. : Dünyanın her yerindeki müzikleri bir araya getirmeye çalışıyoruz. Şu an odamda 30 tane Türk müzisyenin albümleri var. İtalya, Yunanistan, Almanya, Japonya... Dünyanın her yerindeki müzisyenlere ulaşmaya çalışıyoruz. Bir kısmımız İngiltere’de bir kısmımız Japonya’da araştırmalar yapıyor ve albümleri toparlıyoruz. Asıl amacımızdan sapmadan ilerlemeye çalışıyoruz. Yani orta sınıf müzisyenleri bir araya getirmek, birbirleriyle iletişim haline geçmelerini sağlamak istiyoruz. Çoğu müzisyen sektör kısmından uzakta. Neyi nasıl yapacaklarını bilmiyorlar. Pandora.com onları bir araya getirmeyi amaçlıyor. Ve inanıyorum ki müziğin tüm sınırları kaldırma gücünü bu site üzerinden gerçekleştirebileceğiz. Mesela Amerikada bunu yapıyoruz. Yeni gruplar birbirleriyle buluşup kendi şehirlerine diğer şehirlerden sanatçıları davet ediyorlar. Öte yandan film müzikleri arayan Hollywood sektörü de Pandora.com’u kullanıyor.

Bstp : Bir de sistemde dinleyici açısından hoş olmayan bir durum var. Çalan parçayı tekrar etmek ve ya bir önceki parçaya dönmek gibi bir lüksümüz yok.

T.W.
: Evet, bu lisans anlaşmalarından kaynaklanıyor. Ne yazık ki böyle olmak zorunda.

Bstp : Son olarak Squeezebox gibi uzaktan kumandalı bir internet radyosu hakkındaki görüşlerini alabilir miyiz
T.W. : İşin bu kısmını bilemiyorum. Creative ve Sono gibi birçok firma var ve firmalar böyle bir şey yaratırken çok basit kullanımı olan ürünler sunmalılar. Ancak hiç biri yeteri kadar kolay kullanıma sahip değil. Heryerde herkesin kullanması için daha basit olmalılar. Öte yandan squeezebox üzerinden dinlenen radyoların yarısı Pandora.com’dan gelen listeler. Sanırım gün geçtikçe kullanımı yaygınlaşacaktır.

::: http://www.pandora.com :::